hiçbiryerden...
tam bir yıl 8 ay sonra ilk kavuşma
o kadar çok özledim ki
sadece yanaklarından dudaklarımın
boynundan kollarımın kopamayışını
sımsıkı kavrayışını
hatırlıyorum
SENİ ÇOK SEVİYORUM PAMUĞUM !
kavuşacak mıyız ?
zamanın biri vuracak mı?
kalbim pır pır
ellerim tir tir titreyecek mi?
ohhh bee
ayırmaya, ayrılmaya
gücümüz yetmedi
yine buluştuk
deyip
içecek miyiz koyu kahveyi
kokulu yollardan geçip
varacak mıyız güz güllerine
savuracak mıyız karanlığı
aydınlıktan el ele çıkacak mıyız?
bitecek mi soru ekleri
kavuştuk
içtik koyu kahveyi
vardık güz güllerine
diyecek miyiz?
Anlatsam duyar mısın ?
Seni çok seviyorum deyişlerinin eksikliğini …
Ne çok özlediğimi
Özlediğimizi…
Her gün alnından öp dediğin abini artık öpemediğimi…
Uzaklık değil öpemeyişim…
Acını tekrar yaşatışım
Kızma bana
Elimden bişey gelmiyor
Sevenlerine teselli sözcüklerim yetmiyor
Herkeste bir düğümsün çözülmeyen
Kiminin ertelediği…
Kiminin her an yaşadığı
Kiminde bir hıçkırık
Kiminde kızgınlık
Nedendi bu vazgeçişin…
Hayata küsüşün…
Yetemedik sana …
Elimiz yüreğindeki acıyı dindirmeye yetmedi
Ne kadar çok dilediysek de seni yanımızda
Yapamadık…
Kilometreleri aşsa da sevgimiz
Dindiremedik
Kopan köklerinden yeşertemedik
Anacığın, babacığın, abin ve sevdan
Koştu sana
Sardılar pamuklara seni
Aldılar koyunlarına…
Tek tesellimiz
Artık huzurdasın…
Huzurla
Sevgiyle uyu…
öyle bir kırgınlık ki..
yüreğine tercüman olmuş
kelimeleri yok etmek
ve aynı satırları bir daha hiç görmemek hissiyatı!!!
klavyeye dökmek için acıtılan ruha
ve ayrılan vakte edilen hüzün...
ömür ne kadar bilinmez
ama o bilinmezlikteki
en kısa süreyi bile bir hiç uğruna harcamış olmanın
tarifsiz hüznü...
bu defa çok yorgunum...
yorgunluğumu, bedenimin ettiği isyanlardan
tarifsiz hissiyatlarından anlıyorum...
ve kızıyorum
ama nerden bilebilirdim
kırılacağımı,
kırıldıkça bedenimin aksayacağını
öyle bir yaşanmışlık var ki
aksayan yerlerime bile üzülmüyorum
ya düzelir, ya düzelmez diyorum
en çok ruhumun aksayan yerlerine üzülüyorum
zaten bedenimin aksaması ruhumun çöküşünden ileri geliyor...
hiçbiryerden...
12 NİSAN 2020 18:40
biraz daha sana can olalım derken, kollarımda kaydı gözlerin,gitti dediler
sonra hatırladığımsa baba diyemediğim,
dilimin lal olduğu...
gitmemiştin ama vaktini bekliyordun
1 gün sadece kalbin attı , gözlerin konuştu.
bizi uyanmak istemediğimiz sabaha uyandırdın...
13 NİSAN 2020
elini tuttum,öptüm ,saçını kokladım çokça
emeğin laleler açmıştı.senin için bir tanesini getirdim.
öyle güzel güldün ki
konuşmak istedin ,gücün kalmamıştı
boğazında kaldı kelimelerin...
evlat özlemin yüreğinde...
sonra bir minik ses duydun
dünyanın en tatlı balyanağının sesi
işte o da senin kafanı son hareket ettirişin, son gülümsemendi...
gittin....
yittik...
IŞIKLAR İÇİNDE UYU PAMUĞUM
SENİ ÇOK SEVİYORUM
kollarına alıp, acısını dindirdiğin sevgiyle dolu olan halamı benim için çok öp ,çok kokla
en çok ta yüreğinden öp olur mu ? ...
yürekten yüreğe yol alanlarda
vakit yoktur
ne zaman sevdalandın bilmezsin
çünkü bir tohumun vaktini beklemesi gibidir
önce toprakta yol alır
sonra toprağı parçalar
ben buradayım der
çatlatır tohumunu
doğar
doğurur
bunu bir tek sevdaya yolu düşenler bilir
gerisi iki günde mi der
yaralar
sararsın
yaralar
bir daha sararsın
sonra daha büyük yaralar
ölüm gibi
saramazsın
sevdanı sonsuz uykuya yatırırsın
acımasın
kanamasın diye...